| |
361 源语言 • Saplar 90-95 cm uzunluÄŸunda, yaprakları yeÅŸil... • Saplar 90-95 cm uzunluÄŸunda, yaprakları yeÅŸil renkli, tüysüz ve yaprak duruÅŸu yarı yatıktır. • BaÅŸakları dik duruÅŸlu, 7-8 cm uzunluÄŸunda, yoÄŸunluÄŸu orta sıktır. Kılçıklı olup, hasat olgunluÄŸu döneminde kılçıklarını dökmez. • Tane kehribar renkli, oval yapıda, 8-9 mm uzunluÄŸundadır. 1000 tane ağırlığı 46-48 gr olup,camsı görünüşlü sert bir yapıya sahiptir. Karın çizgisi dar, derinliÄŸi sathi ve yanak ÅŸekli yuvarlaktır.
经手译文 • The stems are 90-95 cm. in length, the leaves are green ... | |
| |
527 源语言 Biz böylemi gördük babamýzdan Ele güne rezil... Dag basinda bir gül gibi Boynu bükük kalan yarim Dikenleri acilanan yüregime eken yarim
Bir kez sana baglanmisim Ben kendimi heey unutmusum. heey Askin ile kavrulmusum, sevdan beni kül eyledi. (2x)
Berivanim, berivanim, boynu bükük dag ceylanim Berivanim, berivanim, köy kokulu dag ceylanim
Berivanim, dag cicegim Bir gün sana dönecegim Töreleri asireti senin icin yenecegim
Bir kez sana baglanmisim Ben kendimi heey unutmusum. heey Askin ile kavrulmusum. sevdan beni kül eyledi. (2x)
Berivanim ey ey, berivanim, boynu bükük dag ceylanim Berivanim eey eey eey, berivanim, köy kokulu dag ceylanim 经手译文 Berivan Als een roos aan het begin van het woud | |
| |
362 源语言 Ordulu bir inÅŸaatçının keser getirdiÄŸini ancak... Ordulu bir inÅŸaatçının keser getirdiÄŸini ancak camı kıramadığını belirten Zeki Alpyılmaz, bu kez demir makası verdiklerini onu da çok ağır oldukları için kullanamadıklarını aktarıyor. Ardından şöyle devam ediyor: "Bu kez hastanenin sahibi Ahmet Küçükel balyoz diye bağırmaya baÅŸladı. Bizim de aklımıza hemen balyozu kullanan yeÄŸenim Hasan geldi. Bağırdık. KoÅŸarak getirdi. Camın üst tarafını kırıp demir makasıyla camı açtılar." 经手译文 Zeki Alpyılmaz, who had stated that an army construction worker ... | |
422 源语言 amerikan media BilindiÄŸi gibi 11 Eylül 2001'den sonra iyi niyetli, ama sonuç olarak havanda su dövmekten öte gitmeyen "Medeniyetler ittifakı", "Dinler Arası Diyalog" vb. bir sürü giriÅŸimde bulunuldu (Hâlâ da bulunuluyor)... Fakat, hem bu giriÅŸimlerin sonuçsuz kalmaları hem de dünyada bu anda yaÅŸanan geliÅŸmeler Samul Huntington'un "Medeniyetler Çatışması Tezi"ni daha da güçlendiriyor gibi... Tabii bunda üç büyük tek tanrılı dinin masada kozlarını paylaÅŸamamaları da büyük rol oynuyor. iÅŸte o masa ve kozlar:
经手译文 American media | |
| |
54 源语言 Nursing Intimate partner violence is prevalent in most parts of the world 经手译文 hemÅŸirelik | |
| |
| |
| |
| |
| |
118 源语言 YAPILIÅžI ENGÄ°NARIN SAPINI KESÄ°P AYIKLADIKTAN SONRA LÄ°MONLU VE UNLU SUYA KOYALIM.DÄ°ÄžER ENGÄ°NARLARI DA AYNI ÅžEKÄ°LDE AYIKLAYIP UNLU SUYA Ä°LAVE EDELÄ°M. 经手译文 INSTRUCTIONS | |
| |
321 源语言 ayasofya.. 1935 yılından bu yana müze olarak gezilen Ayasofya, Bizans’a tanıklık yapıp Osmanlı’yı yaÅŸayan ender yapılardan biri olarak yıl boyunca her ülkeden gelen turistler tarafından ziyaret ediliyor. Zamana meydan okuyan dev yapıda, iklim koÅŸulları, yer sarsıntıları gibi etkilerle oluÅŸan tahribat günümüzde titiz ve itinalı bir restorasyon çalışması ile giderilmeye çalışılıyor.
经手译文 Hagia Sophia A BasÃlica de Santa Sofia | |
210 源语言 SUSKUNDUM SUSKUNDUM DEMÄ°R PERDELERLE ÇEVRÄ°LÄ° YÃœREĞİM HADÄ° HADÄ° GEL DEDÄ° GÖZLERÄ°N GELEMEDÄ°M SEVMEMEK DEĞİL DÄ° SANA GELMEMÄ° ENGELLEYEN KÜÇÜK BÄ°R ÇOCUÄžUN KORKUSU YA SEVMEZSEN BENÄ° SEVERSEN EÄžER AL OZAMAN YÃœREĞİMÄ° RUHUMU HİÇ SUSMAYAYIM SEVEYÄ°M SENÄ° 经手译文 I WAS SILENT | |
423 源语言 Mitolojik öykülere göre ; Maryandinya'daki... Mitolojik öykülere göre ; Maryandinya'daki karışıklıklar sürerken, buraya 1300 yılında, yunanlıların ünlü Argonat Seferine katılan yarı-tanrı Herkül bir gurup savaşçıyla birlikte uÄŸramıştır. Yunan mitolojisine göre, Cehennemin aÄŸzı, Maryandinya'dadır. Herkül, bugün Ayazma olarak anılan yerdeki CehennemaÄŸzı MaÄŸarasına inmiÅŸ ve maÄŸaranın giriÅŸini bekleyen ünlü Üç baÅŸlı Cehennem KöpeÄŸi Kerberos'u (kimi kaynaklarda Zeberus'u) Athena ve Hermes'in de yardımlarıyla yakalamış, etkisiz hale getirmiÅŸtir. 经手译文 According to the myths, while the troubles in Mariandynia were going on ... | |
394 源语言 Bir yetimhanede büyüyen çocuklar, açlık... Bir yetimhanede büyüyen çocuklar, açlık çekmektedir. Daha fazla yulafı kimin isteyeceÄŸini belirlemek için aralarında tartışırlar ve Oliver seçilir. O akÅŸamki yemekte her zamanki yemek paylaşımından sonra Oliver, Yetimhane müdürüne yaklaşır ve daha fazlasını istediÄŸini söyler. Yetimhane müdürü Mr. Bumble Oliver’ı bir sorun çıkardığından onu herhangi bir isteyenin yanına çırak olarak vermeye karar verirler. Oliver, Mr. Sowerberry’nin yanına çırak olarak verilir. 经手译文 The children, growing up in an orphanage, are hungry. | |